YALÇIN KAYHAN-Kürecik bilgileri ve karma sayfalar..HOŞ GELDİNİZ
 
  Ana Sayfa
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  KÜRECİK ATASÖZLERİ
  NESİMİ ÇİMEN TÜRKÜLERİ
  KÜRECİK KÖYLERİ
  HABERLER
  K.CEPHESİ DERGİSİ SAYILARI
  DOST SİTELER
  SİVAS KATLİAMI
  ALEVİLİK
  BEKTAŞİ FIKRALARI
  HOŞGELDİNİZ
HABERLER




                               ALEVİ KÖYÜNDE CAMİ  -KASIMUŞAGI KÖYÜ

merkeze 70 kilometre uzaklıkta olan Kasımuşağı köyü, Kürecik nahiyesinin yaklaşık 200 nüfuslu köylerinden biri. Kışın 15 civarında ailenin yaşadığı, yazın ise nüfusun 300`e kadar çıktığı köyde herhangi bir ibadethane bulunmuyor.

Malatya`nın Akçadağ ilçesine bağlı Kürecik nahiyesinin Alevi köylerinden olan Kasımuşağı`na cami temeli atılması köylülerin tepkisiyle karşılandı.





Malatya

 

Yolu ve kanalizasyonu olmayan, her yıl temmuz ayı başından itibaren suların da kesik olduğu köyde, hiçbir köylü cami yapılmasını istemiyor.

 

“YAPILACAKSA CEMEVİ YAPILSIN

 

Malatya Yenigün`e konuşan köylülerden Musa Güven, Alevi olduğunu, camiye ihtiyaçlarının olmadığını belirtirken, “Kasımuşağı bir Alevi köyü olarak bilinir. Bizim bugüne kadar camimiz yoktu, hiç ihtiyaç da duymadık. Ancak köye cami temeli atıldı. Bunu anlayabilmiş değiliz. Eğer yapılacaksa köyümüze cemevi yapılması gerekir” diye konuştu.

 

Musa Güven, köyde birkaç tane Sünni ailenin yaşadığını, onların da cami yapılmasını istemediğini ifade ederken, “Köyümüzde sadece birkaç kişi Cuma günleri namaz kılıyor. Ama onlar da cami yapılmasını istemiyor. Köyümüzün daha önemli sorunları var. Önce onlar çözülmelidir” dedi.

 

YOL YOK, SU YOK, KANALİZASYON YOK!

 

Köylülerden Bekir Canyurt ise Sünni olduğunu belirterek, “Ben Sünni olduğum halde köyümüze cami yapılmasını istemiyorum. 3 kızım Alevilerle evlendi. Biz burada kardeşçe, hiçbir sorun yaşamadan bir arada hayatımızı sürdürüyoruz. Bugüne kadar cami diye bir sorunumuz olmadı. Yolumuz yok, kanalizasyonumuz yok. 10 gün sonra köyde içecek su bulamayacağız, çevre mezralardan kovalarla su getirmeye başlayacağız.

 

Tüm bu sorunlar dururken, köyümüze cami yapılması çok garip bir durum. Sadece muhtarımız Şemsi Narin cami yapılmasını istiyor. Tüm köylüler olarak muhtara karşıyız. Muhtar kendisi de Alevi olduğu halde neden cami yaptırmak için uğraştığını anlayabilmiş değiliz” diye konuştu.

 

MÜFTÜLÜKTEN CAMİYE DESTEK

 

Konu ile ilgili görüştüğümüz Malatya Müftü Yardımcısı Ünal Tan ise caminin müftülüğün desteğiyle yapıldığını belirterek, “Kasımuşağı köyüne yapılacak olan cami Diyanet`in cami programına alındı. Köy muhtarı ve Akçadağ ilçe müftümüz bize başvurarak caminin temelini kendi imkanlarıyla atmak istediklerini söylediler ve temel attılar” dedi.

 

Tan, köye yapılacak cami için Diyanet`in varsa kitap gelirleri ve hac gelirleriyle bir miktar yardımcı olunacağını kaydederken, Diyanet`in bu cami için ayrıca bir fon da ayırdığını vurguladı.

Yenigün gazetesi..


ALEVİ KÖYÜ"NE DİYANET"TEN CAMİİ

Malatya"nın Akçadağ ilçesindki yoğunluklu olarak Alevilerin yaşadığı köylerden biri olan Kasımuşağı"na Diyanet tarafından finanse edilen bir camii için temel atılması köylüleri kızdırdı. Yolu ve kanalizasyonu olmayan ve yaz aylarında suların da kesik olduğu köye, cami yapılmasına tepki gösteren köylüler, "bir ibadethane yapılacaksa o zaman cemevi yapılsın" dediler. Köye camii inşa etmenin "Diyanet

..................






                                            

Kayısı serbest piyasaya emanet

Yıllardır fiyatında hiç bir değişiklik olmayan kayısı için üreticinin yaptığı harcamalar ise her geçen gün artıyor

 

Dünya kayısı pazarının yüzde 85’i Malatya’dan karşılanıyor. Yaklaşık 60 bin ailenin sadece kayısı üretimi yaparak geçimini sağladığı Malatya’da, kayısı uzun zamandır can çekişiyor. Kayısı taban fiyatlarının düşük belirlenmesi üreticilerin en büyük sorunu.

 

Kayısıyı kayısı yapan üreticiler bugün unutulmuş durumda. Üretici bugün ekonomik zorluklarla ürettiği kayısıyla giderlerini karşılayamaz durma geldi. Ve en önemli sorun da devlet desteğinin olmaması. Kayısı üreticileri ve Tüm-Köy-Sen Kurucu Üyesi Ali Güler, üreticilerin bugün içinde bulunduğu durumu şu sözlerle özetliyor: “Son yıllarda birçok üretici banka kredisi alarak, traktörünü satarak ya da tefeciden para alarak çalıştırdığı işçinin ücretlerini öder duruma geldi. Bunların nedeni ise kayısı üretiminde girdilerin her sene artması ama kuru kayısı fiyatlarının yıllardır 2.50–3.00 YTL arasında satılmasıdır. Bugün zirai ilaçlar yüzde 100 zam gördü. Örneğin bakır ilacının bir tonu önceki yıl 50 YTL iken 100 YTL’ ye yükseldi. Traktörler bir ton ilacı 20 YTL’den atarken bu yıl 30 YTL’den attılar. Amonyum sülfatın bir torbası 16 YTL iken 32 YTL’ye çıkmıştır. Dap gübresi ise 30 YTL’den 60 YTL’ye çıkmıştır.”

 

Üreticilerin birlik sorununa dikkat çeken Güler, “Sendikamız köylerde örgütlenme çalışmalarına devam etmektedir. Ürünlerin fiyatları belirlenme noktasında baskı oluşturarak fiyat aşağı çekmelerinin önünde durmaktadır” diyor.

 

Malatya’nın Akçadağ ilçesine bağı Kasımuşağı köyünden Hasan Canyurt(51), 20 yıldır 200 kök kayısısının don vurduğu için tutmadığını söylüyor. Devletin üreticilere hiçbir desteği olmadığını vurgulayan Canyurt, birçok kayısı üreticisi gibi kayısılarını sigortalatmaktan başka çare görmüyor. Hekimhan’ın Yeşilpınar ilçesindeki üreticilerin en önemli sorunları, iklim değişikliğinin yansıması olan susuzluk.

 

Yeşilpınarlı Cebrail Gürbüz, “Zirai ilaçlar da pahalı gübresini de atamıyoruz. Devlet desteği de yok. Böyle giderse göç başlayacak” diyor. Yeşilpınar Köy Muhtarı İzzettin Yiğit, ön önemli sorunlarını birlik olamamak olarak ifade ediyor. Yiğit, “Mallarımızı ayağa düşürüyoruz, kooperatifleşme yok, birlik yok” diyor. (Malatya/EVRENSEL)

 

Ürün desteği kapsamına alınmalı

 

Malatya Ticaret Odası Şube Sekreteri Vahap Bulgurlu: Geçen yıl iklimsel koşullar nedeniyle yaşanan kayıplardan sonra şimdi kayısı, 3.5 ve 3.7 YTL’ye kadar fiyatlarla pazara sunuluyor. Diğer pancar, tütün gibi tarımsal ürünlerde kotaya gidildiği için üretici tamamen kayısıya yöneldi. O anlamda üretimde genişleme oldu. Malatya’da üretilen kayısının yüzde 90-95’i ihracata gidiyor. Yurtdışına ihraç edilen üründe herhangi bir değişim yok. Kayısı üretimi artınca fiyatlar düşüyor. Kayısıda serbest piyasa ekonomisi hakim ve yüksek oranda rekabet var. Kayısı üretimi yüzde 90 iklimsel koşullara bağlı. İklimsel koşullardan dolayı rekolte 200 bin ton civarında olması gerekirken 100 bin tonlarda kalıyor. Kayısının 100-110 bin tonu ihraç ediliyor. Kayısının da ürün desteği kapsamına alınması en büyük amacımız. Bugün kayısının uzun süre saklanmasını sağlayan kükürt oranının 2 bin PPM’nin altında olması zorunluluğu getirildi.....

 
   
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol